Ay Işığı Sokağı Kitap Yorumu, Konusu Özeti Stefan Zweig öyküleriden, karanlık bir sokakta izbe köşelerdeki bir barda vahşi insanlar arasında
Ay Işığı Sokağı Kitap Yorumu, Konusu Özeti, içinde beş tane öykü bulunan kitaba adını ilk öykü veriyor. Daha önce yazarın okuduğum kitaplarından sitede yorum, özet ve konularına yer vermiştim. Zweig’ın Satranç, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Olağanüstü Bir Gece, Amok Koşucusu, Bir Çöküşün Öyküsü, Kızıl adlı kitapları site var.
En çok okunan ve en önemli yapıtları bu kitaplar olsa gerek. Özellikle psikolojik çıkarımları, insanın ruh hallerini işlemesi; insani toplumsal olayları irdelemesi bakımından Zweig öyküleri okunması gereken edebi eserler arasında. Diğer Stefan Zweig kitapları, yorumlar ve öneriler için TIKLA
Kitaptaki Diğer Öyküler
- Ay Işığı
- Leporella
- Nişan
- Leman Gölü Kıyısında Olay
- Avare
Ay Işığı Sokağı Kitap Yorumu, Konusu Özeti
Kitaptaki ilk öykü, kitaba adını veriyor. Fransa’daki küçük bir liman kentinde, karaya çıkan bir yolcu ara sokaklardaki ışıksız ve sadece ay ışığı ile aydınlanan tenha sokaklarda takıntılı bir adamla karşılaşır. Adam içindeki iyi niyetleri artık kötülük yapacak seviyeye getirir. Kendimizi güvensiz bir mekanda; tekinsiz insanların arasında buluruz.
Karanlık sokak aralarında, insanlar da karanlıktır. İkinci öyküde ise insanın içindeki kötülükleri nasıl ortaya çıkarıp, bir anda adeta korkunç bir varlık olabileceğini görüyoruz. Gerçekten de insanın içinde kötü bir taraf vardır. İlk öyküde o kötü taraf ile iyi taraf arasında gidip gelen bir adam, ikinci öyküde karşımıza taşralı cahil, eğitimsiz, aptal bir hizmetçi olarak çıkıyor.
Savaşlar her zaman insanların birbirlerini anlamadan, anlamsızca katlettiği olaylar olmuştur. Diğer öyküde savaşın acımasızlığını, ormanda yaralı bir albayın dehşet anına yakından tanık olurken yine insanın nasıl vahşi bir yaratık olduğunu görüyoruz. İçimizdeki kötü tarakları ortaya çıkaran öyküler kitapta toplanmış. Özellikle albayın öyküsü bize ne anlatmak istemişti?
Ay Işığı Sokağı Ana Teması
Aslında bütün kötülük insanın zanlarından, her şeye kayıtsız düşman olarak bakmasından mı kaynaklanıyor? Durup karşımızdakini dinleyip değerlendirmeden verdiğimiz peşin hükümler bizi insan olmadan çıkarır mı? Albay bütün o vahşeti yaşadıktan ve yaşattıktan sonra aynı sona kurban gitmesi, aslında kendinin de daha önce düşman sanarak öldürdüğü, öldürdüğü adamın kaderini paylaşması olasılığı okuru rahatsız ediyor. Büyük bir tiksinmeye neden oluyor. Aslında düşmanımızı da dostumuzu da biz yaratıyoruz!
- Kitap 74 Sayfa
- Okuma süresi: 4 saat
- Yayıncı: İş bankası Kültür Yayınları
Yorumlar