Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özeti İncelemesi Konusu

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özeti İncelemesi Konusu. Grigori Spiridonoviç Petrov’un kitabıdır. Kitap sadece günümüzde değil onlarca yıl önce de ülkemizde popülermiş. Özellikle bir pazarlama stratejisi olarak kitap kapağında “Atatürk’ün tavsiye ettiği kitap” yazar. Benim okuduğum yayın evinin kapağında da aynı ifadeler vardı. Popüler kültürün bize adeta zorla satmaya çalıştığı her şeyden uzak durmaya çalışıyorum. Kitaplar popüler kültürün en büyük oyuncağı oldu.

Büyük reklamlarla çok satan listelerine giren kitapları okumuyorum. Çok tavsiye edilen, herkesin her ortamda muhabbetini ettiği kitaplardan da uzak duruyorum. Aynı konu müzik için de geçerli değil mi? Modern zamanlarda müzik artık tamamen dijital ortama taşındı. Dijital ortamdaki top listeleri, trendler her zaman kapitalizmin en ünlü sloganı ile oluşur “parayı veren düdüğü çalar” Şimdi kitabın özeti, incelemesi ve konusuna geçelim. Bu paragrafı boşuna yazmadım aşağıda konuyu bağlayacağım.

Tartışılmaz doğrularımızı parçalarına ayıracak aydınlık kitaplar bizi geleceğe taşıyp, insan kimliğimizi geliştirip değiştirecek ve değişimimizi kolay ve sancısız gerçekleştirecek. Site menüsünden yüzlerce kitaba ulaşabilirsiniz. Düşüncelerinizi önemsiyoruz, yorum yazmayı unutmayınız!

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özeti

13 bölümden oluşan kitabın aslında bir özeti yoktur. 2 milyonluk Finlandiya’nın n asıl kalkındığı anlatıyor. İnsanların yani toplumun gelişimi, siyasetin, adaletin, hukukun, dinin nasıl faydalı hale geldiği anlatılıyor. Beyaz Zambaklar bir milletin uyanış, kalkınış öyküsüdür. Bir millet nasıl millet olur? Eğitim sistemi nasıl faydalı hale getirilir? Namuslu, dürüst siyasetçiler nasıl seçilir? Bir millet sanatta, edebiyatta, nasıl gelişip modernleşir? Kısacası kitap sıfırdan bir ülke ve toplum oluşturma rehberidir. Kitap Finlandiya’nın “Bataklıklar Ülkesi” anlamına gelen Suomi’den nasıl bereketli bir ülkeye ve mutlu bir topluma dönüştüğünü anlatır.

Kitabın İncelemesi ve Konusu

Kitabın konusu üstteki paragrafta da bahsettiğim gibi Finlandiya’nın bataklık ülkesi halinden çiçekler açan bir ülkeye dönüşümüdür. Temiz toplum, ahlaklı siyasetçiler, eğitimli insanlar, üretken, adil, bir diğeri ile kavgalı olmayan iki milyon insanın öyküsüdür. Kitabın Türkiye’de ilgi görmesinin nedeni bir ülkenin sıfırdan modern bir ülkeye dönüşümüdür. Eğitimden, bilimden, sanattan tutun da siyasete, meslek seçimine, üretime kadar bütün püf noktalar anlatılıyor. Beyaz Zambaklar Ülkesi kullanım ve kurulum kılavuzu gibidir.

Bu paragrafta da eleştirilerimi yazacağım. Kitapta gerçekten altı çizilecek yerler var. Ama popüler kültürün sayesinde çok abartıldığını düşündüğüm bir kitap. Kitaptaki futbol, din, içki ile ilgili kısımların güncelliğini yitirdiğini ve günümüz düşünce dünyasında yerinin olmadığını düşünüyorum. Özellikle kitabın 12. ve 13. bölümlerini okurken o kadar sıkıldım ki anlatamam. Özellikle Hristiyanlıkla ilgili yerler beni çok sıktı. Herkesin dini inancının olması, herkesin dine sarılması gibi anlamlar çıkardığım bölümleri de sevmedim. Hem özgür düşünceli, sorgulayan bireylerden bahsedip hem de bazı şeyleri koşulsuz şart koşmak bana tutarsız geldi. Özellikle içki konusu çok abartılı ve anlamsızdı. Futbol konusu da öyle. Futbolun bu kadar kötülenmesine gerek yoktu. Kısacası çoğu bölümleri ile güncelliğini yitirmiş ama yine de güzel paragrafların olduğu bir kitaptı.

Kitaptan alıntı

🍭”Yönetici nasıl biri olursa olsun -iyi veya kötü, kahraman veya zalim- her zaman kendi halkının canından bir candır. Onun bir parçası, ruhunun  yansımasıdır. Halk nasılsa, onu yönetenler de öyledir. Bu yüzden de her halkın hak ettiği iktidarlara ve yöneticilere sahip olduğu eskiden beri söylenegelmektedir” Sayfa 57, Koridor Yayınları Çevirisi

🍭”Herkes hayattan mümkün olduğu kadar fazlasını almaya çalışırken, hayata da bir şeyler katmak gerektiğini düşünen yok.” Sayfa 127, Koridor Yayınları Çevirisi”

• Baskı: 240
• Okuma süresi: 5 saat
• Yayın evi: Koridor Yayıncılık