Ana SayfaKitap YorumlarıModern Klasikler

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi. Gorki'nin otobiyografi üçlemesinin ilk kitabı. Ben seriye tersten başladım. Önce son kitap olan Benim

Freud Biyografisi Kitap İncelemesi Özeti Kuramları
Homofobiye Hayır – Harvey Milk Özeti Konusu
Nikola Tesla: Bir Dahinin Biyografisi Kitap İncelemesi
Nikola Tesla Kitapları, Biyografisi Yaşamı ve Buluşları

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi. Gorki’nin otobiyografi üçlemesinin ilk kitabı. Ben seriye tersten başladım. Önce son kitap olan Benim Üniversitelerim ile başladım. Sonra da bu kitaplar. Geriye ikinci kitap olan Ekmeğimi Kazanırken kaldı. Bunun nedeni ise kitapların sayfa sayısı. En azdan en çok sayfa sayısına doğru okuyayım dedim.

Tabii ki araya başka kitaplar da girince seriyi “seri” şekilde okumak mümkün olmadı. Okunacak çok fazla kitabım var. İnanın ki kitap okumak kolay bir iş değil. Vakit ayırmak, okumayı sevmek gerekirse yolda, otobüste, ayakta, otururken bile okumak gerekiyor. Konumuz Rus yazar Maksim Gorki‘nin otobiyografi üçlemesi. Daha önce Ana kitabının da özetini çıkarmıştım ve bir inceleme yapmıştım. Şimdi söz kalabalığını bırakıp özete ve incelemeye geçeyim değil mi?

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi

Babası ölen Aleksey artık annesi ve anneannesi ile kalmıştır. Babasının cenazesi kaldırıldığında da vapur ile dedesinin ve dayılarının yanına gider. Henüz beş yaşındaki Aleksey yaşamında ilk defa yabancı bir eve gider. Dedesi sert, dayakçı, sevimsiz bir tiptir. En ufak bir yanlışlığı bile bağışlamaz. Aleksey’i bir gün yaptığı bir yaramazlık için ölesiye döver. Bu yediği son dayak değildir. Dayakların başlangıcıdır. Dayıları da ipe sapa gelmez tiplerdir. Evde sürekli kavga gürültü olur. Kuzenlerini de pek sevmez. Sadece arası iyi olduğu evin üvey çocuğu ile arası iyidir ki o da bir gün bir kaza sonucunda ölür.

Çocukluğum Maksim Gorki Kitap Özeti İncelemesi
Maksim Gorki Çocukluğum

Anneanne çok iyi merhametli ve dindar bir kadındır. O da kocasından çok çekmiş ve çok dayak yemiştir. Onun tanrısı merhametlidir. Tanrı ile istediği gibi sohbet der. Konuşur gibi dua eder. Torununu koruyup kollarken ona kocakarı öyküleri, dini menkıbeler, dualar da öğretir. Dedesinin tanrısı ise pek merhametli değildir. Ciddi ve otoriter bir yaratıcıdır. Aleksey’in annesi yeniden evlenir, dayıları ile dedesi de ayrılır. Yeni evlerinde dedesi, anneannesi ve Aleksey yaşamaya başlar.

Dedesinin aksiliği, ailenin kavgaları devam eder. Büyüyen Aleksey arkadaşları ile bir çete bile kurup hırsızlık ve serserilik yapmaya bile başlar. Annesi daha sonra geri döner ama kucağında bir bebek ile. Aleksey’in yeni doğan kardeşidir bu bebek. Artık iyice yaşlanan dedsi ile anneannesi de neredeyse ayrılmışlar aynı evde gelirleri, yemeleri içmeleri her şeyleri ayrılmış olarak yaşarlar. Artık dedesi Aleksey’e boynunda bir madalyon değil bir ağır yük olduğunu söyleyerek çalışması gerektiğini söyler.

Maksim Gorki Kimdir?

Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov olan Maksim Gorki 1868 yılında doğar. Sosyalist yazarlardandır. Ana kitabında işçileri, işçilerin hak arayışını anlatır. Ana politik bir yapıttır. İşçi sınıfının nasıl insan yerine konulmadığı, 7 den 77’ye otomat gibi çalıştırıldığını yazar. Makineler altında ölen insanların yaşamları önemsizdir, biri ölür diğeri doğar ve makineler altında çalışmaya hazır yaşa gelir. Otobiyografi üçlemesi üçlemesi de diğer okuduğum kitaplarından. Üçlemenin ikinci kitabını bu yazıyı hazırlarken henüz okumamıştım. Rus toplumun yapısını, insanların perişanlığını, sevgisizliğini, nasıl ezildiklerini gayet iyi dile getiriyor. Bu kitapta özellikle kadınlar ve çocukların nasıl ezildiği, dayaktan geçirildiğini okuyacaksınız. Kadına ve çocuğa şiddet galiba insanlığın en büyük ayıplarından olsa gerek.

Çocukluğum Konusu ve Ana Teması Nedir?

Zor şartlar altında yaşayan fakirliğin diz boyu olduğu bir ülkede aile ilişkileri de iyi değildir. Dede yaşamın tokadını yediği için çok serttir. Sert şartlarda yetiştiği için pek merhamet göstermez. Bu şekilde inşaların terbiye olacağını düşünür. Onun inancına göre tanrı da serttir. Ama anneannenin tanrısı kavgayı sevmeyen, iyilik sever bir tanrıdır. Aleksey dedesinin tanrısını sevmez. Dede de inandığı tanrı gibi sert ve acımasızdır. İnsanlar ekonomik olarak perişan haldedir.

Ufacık bir şeyde yaşama yenik düşerler. Günümüzde biz de ekonomik bakımdan ve entelektüel bilgi bakımından romandaki hale yaklaşıyoruz. Kadına şiddet, çocuklara akıl almaz muameleler, cinsel yöneliminden ötürü inşalara yapılan saldırılar ve benzeri örnekler kitabın anlatıldığı 18. yüzyıldan pek de farklı olduğu söylenemez. Ben sıradan bir okurum. Edebiyat tarihçisi ya da eleştirmeni değilim. Söyleyeceklerim buna benzer kıyaslamalar olacaktır. Yazar çok sıkıntı, yoksulluk çekmiş. Otobiyografisinde yazdıkları zaten bunu gösteriyor. Gorki adı ise “acı” anlamındaymış. 

Yorumlar

WORDPRESS: 0