Demir Ökçe, adından da anlaşılacağı gibi kapitalizmin demir ökçes altında ezilen işçilerin nasıl köleler gibi çalıştırıldıkarının ve devrim arayışının romanı
Demir Ökçe Jack London Kitap Özeti İncelemesi Yorumu. Jack London, 1876 yılında San Francisco’da doğdu. Üvey babasıın yanında fakirlik içinde yaşarken altın arama çalışmalarına katıldı. Hep gezdi. Bütün romanlarında izlerini gördüğümüz Darwin, Marx, Nietzche’den etkilendi. Sosyalist düşüncenin sıkı savunucularındandır. Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı vahşi yaşamı kızak köpeklerinin gözünden anlatır. Deniz Kurdu’nda da Kaptan Larsen adeta “kurt” gibidir. Yaşama savaşını denizlerde verir. Kitaplarında hep doğaya karşı verilen zayıf ve güçlünün savaşı var. Diğer London kitaplarını da okumak istersen buraya dokunabilirsin. Şimdi kitabın imcelemesine ve özetine geçeceğim.
Kitaplar aydınlık bir gelecek ve yaşamı tanımak, anlamak, bir diğeri ile olan bağımızı gçlendirmek için belleğimize evrensel bilgiler kaydeder. Daha çok okumak, daha çok kitap belleğimizdeki bütün tartışılmaz doğruları yerle bir ettiği gibi, bütün kavgaların, dünya insanın yaptığı kötülüklerin de anlamsız olduğunu bize yüksek sesle zöyler. Yukarıdaki düğmeler ile en ilgi gören ve faydalı kitaplara hızlı erişim sağlayabilirsiniz. Daha fazlası için lütfen site menüzüne bakın. Yorum yazmayı unutmayın.
Demir Ökçe Jack London Kitap Özeti Konusu
Ernest Everhard adındaki işçi sınıfından bir genç, “oligarkların” arasından bir kızla evlenir. Feodalizme karşı karısı ile mücadele verir. Sosyalist hareketin çok sıkı bir savunucusu olan Ernest, kayınbabası ve karısıyla zorlu bir yaşamda kandilerini bulurlar. Dah aönce fizik profesörü olan kayınbabası para babası oligarşinin başındakiler tarafından perişan edilir. Mal varlıkları, evi elinden alınır. Ernes yılmadan işçi hakları için, ezilenler için savaşır. Demir Ökçe insafsızca işçi sınıfını ezmektedir. Karısı ile kenar bir mahallede yaşamaya başlarken diğer yandan da mücadelesini sürdürür.
Ernest, orta sınıf origarklarla, din adamları ile hararetli tartışmalar yapar. Roman boyunca orta sınıf kapitalistlerden, üst sınıf kapitalistlere kadar oligarşi-işçi sınıfının mücadelesi vardır. Ernest, bir devrim beklemektedir. Dünyaya adaleti getirecek, sınıf ayrımına son verecek bir devrim için mücadeler verir. Kurdukları gizli örgütlerle, ayaklanmalar, sui kastler düzenlerler. Oligarşinin tutumu serttir. Asla taviz vermezler. İşci sınıfını ezmeye, insnaları ücretli köleler olarak kullanmaya devam ederler.
Demir Ökçe İncelemesi ve Yorumu
Demir Ökçe, okuruna insnaların köleler gibi çalıştırıldığı distopik bir anlatım sunar. Romandaki karakterler her ne kadar hayali olsa da kapitalizmin acımasızlığı gerçektir. Kitabı okurken kendimi müthiş bir distopya içinde nulduğumu söyleyebilirim. Romanda anlatılanlar içinde bulunduğumuz gerçek dünyadan hiç de farklı değil. Ernest’ın din adamları ile, ekonomistlerle, siyasetçilerle tartışmaları aslında dünya insanın temel sorunlarını oluşturuyor. Şu anda da insanlar köleler gibi çalışmıyor mu?
Dünyada her şey daha fazla güç için değil mi? Ticaret ve üretim için her şeyi yapan ükleler ve şirketler yok mu? Kitabın anlatımı bazen bir makale yazısı gibi ilerlese de anlatılanlar çok etkileyici olduğundan kitaptaki akıcılık mükemmel diyebilirim. Darwin’in Evrim Kuramı’ndan çok etkilenen London burada da evrimin kurallarını ekonomiye güzel uyguluyor. Kısacası okurken sizi bir distopya içine hapsedecek anlatımlar kitapta mevcut. Şu anki içinde yşadığımız dünya ve gerçekliğimizin de zaten bir distopta olduğunu hatırlamalıyız.
- Baskı: 336 sayfa
- Okuma süresi: 8 saat
- Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Yorumlar