Gazap Üzümleri John Steinbeck Özeti Konusu İncelemesi. The Grapes of Wrath 1939 yılında yazılan Stenbeck'in Pulitzer ödüllü romanı. Yazar 1962 yılı N
Gazap Üzümleri John Steinbeck Özeti Konusu İncelemesi. The Grapes of Wrath 1939 yılında yazılan Stenbeck’in Pulitzer ödüllü romanı. Yazar 1962 yılı Nobel Edebiyat Ödlü’nü de almıştır. 1090 ylında doğan Steinbeck 1968 yılında ölmüştür. Orta halli bşr ailenin çocuğu olarak yaşamı hep çalışarak geçmiş. Yazarın romanlarındaki konuları bizzat yaşadıpını hissetmemek elde değil. Daha önce Fareler ve İnsnalar romanını okumuştum. Orada da işçi sınıfı, kırsalda zor şartlar altında çalışan insanlar ve zengin toprak sahipleri vardı. Aşağıda bu uzun kitap hakkında birkaç şey yazıp, özet de çıkaracağım. Benim için okuması zor bir kitaptı. Çünkü ailenin yolculuğunun en ince ayrıntıları, toprak tanesinin bile konumunu anlatacak kadar ayrıntı beni çok bunalttı. Ama roman gerçekten de müthiş bir anlatıma sahip.
1940 yapımı, sinema uyarlaması ile filme uyarlanan kikaplar ya da filmi yapılan kitaplar kategorisindeki Gazap Üzümleri filmi için aşağıda bir fragman var. Film tabii ki romandaki o betimlemeleri, felsefi eleştirileri tam olarak veremiyor. Kitaptaki betimlemeler oldukça gerçekçi.
Gazap Üzümleri John Steinbeck Özeti Konusu İncelemesi
Bir kavgada kendini bıçaklayan adamı öldüren Tom Load 7 yıl hapis cezası almıştır. 4 yıl hapis yatop, denetimli serbestlikle tahliye edilir. Artık eve dönme zamanıdır. Yolda bir kamyon ile evine döner fakat ailesini evde bulamaz. Her yer terkedilmiş durumdadır. Tom yolda eski papazla karşılaşır. Artık papazlık yapmayan ve innacını kaybetmiş Casy ile birlikte ailesini aramaya koyulur. Ailesi John Amca’nın yanına gitmiştir.
Kuraklık ve toz fırtınası tarlaları mahvetmiştir. Bir de bunun üstüne bankalar çiftçilerin bütün malına el koymuştur. Traktörler ile tarlaları sürmeye başlamıştır. Acımasızca insanların evlerini yıkmış, tarlalarını almış olan kapitalist para babaları kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Tom nihayet ailesine kavuşur. Onlardan nasıl topraklarından atıldıkarını dinler ve hep birlikte portakal ve üzümün bol bolduğu Karifornia’ya göç etmeye karar vermişlerdir.
Anne babası, büyükanne ve büyük babası; kardeşleri ile birlikte y anlarına papazı da larak yola düşerler. Amaçları kendilerine daha iyi bir yaşam kurmaktır. Fakat sabıkalı Tom, yolda çok zorlukla karşılaşır. Yolda aile büüykleri ölecek, Casy çok bahtsız bir olay yaşayacak, Tom da polis tarafından tekrar aranacaktır. Sömürü ve işçi sınıfının çektiği sıkıntıları yol boyunca da hissedeceklerdir. Sevilmeyen sürekli aşağılanan Oklahomalılar gibi Joad ailesi de devlet için, zenginler adeta yok hükmündedir. Toprakları zprla ellerinden alınmış ve adeta başka bir eyalete sürgüne gönderilmişlerdir.
Gazap Üzümleri Neyi Anlatıyor? Romanın Ana Teması Nedir?
Gazap Üzümleri iin bir özet çıkarmak çok zor olacaktır. Çünkü roman yollarda geçer. Ailenin yolda uğradıkları konaklama yerlerinde karşılaştıkları zorluklar romanda yan konular olarak çok geniş bir yer kaplıyor. Eski papaz ve Tom’un mola yerlerinde aileye para kazandırmak için çalışmak istemeleri, işçileri neredeyse bedavaya çalıştırtan işverenlerle mücadeleleri, halkın nasıl perişanca mahşer yeri kalabalığında batıya göç etmeleri çok etkileyicidir. Özellikle ikinci kamp alanının federal hükumete ait, korunaklı bir yer olması ve bu yerin sık sık bankalar ve patronlarca yerel polis tarafından taciz eidlmesi de ilginçtir.
Bankalar ve her şeye hükmetmek isteyen kapitalistler bu korunaklı kampı sevmezler. Yerel polis bile buraya giremez. Bu korunaklı kampta kalıp çalışmak isteyen aile, iş gücünün nasıl ucuzlatıldığı, hiçbir yerde iş olmayışı karşısında iyice dağılırlar. Tüm dünyayı etkileyen ekonomik buhran zamanı bankalar iflas etmiş, alacaklarına acımasızca el koymuştur. İnsanlar bankaların, büyük kapitalistlerin insafsızlığı altında ölüme terkedilmiştir.
Kitabın anlatımı çok iyi. Betimlemeler, tasvirler gerçek gibi. Fakat kitabı okurken zorlandığımı söyleyebilirim. Yolculuğun en ufak ayrıntılarının bile konu edilmesi benim için sıkıntılı bir okumaya dönüştü. Fazla ayrıntı beni her zaman sıkmıştır.
Gazap Üzümleri Alıntılar
🍭”Biz işimizi buna göre tutamayız. Bankanın, o koskoca devin her zaman kârı olmalıdır. O bekleyemez. Ölür… Olmaz, vergiler işler. Dev büyüyemezse, ölür. Aynı büyüklükte kalamaz.”
🍭”Biliyoruz, bütün bunları biliyoruz. Ama bunu yapan biz değiliz, Banka. Banka, insana benzemez. Elli bin dönüm toprağı olan bir toprak sahibine de benzemez. O, zaten insan değildir. Devdir.”
🍭“Mal, insan demektir, ondan daha güçlüdür. İnsan küçüktür, büyük değildir. Yalnız insanın malları kendisinden büyüktür; insan malının uşağıdır. İşte bunu da böylece belle.”
🍭“Son yıllarda başımıza geleni bilmiyorsunuz galiba; toz yağdı, her şeyi yok etti. Bir karıncanın götünü tıkayacak kadar bile ürün alınamadı. Bankada borçlar birikmişti.”
🍭“Bu, Shawnee Toprak ve Hayvan Ürünleri Ortaklığı’nın işidir. Ben onlardan emir aldım.” dedi. “Bu Shawnee Toprak ve Hayvan Ürünleri Ortaklığı dediğin de kimdir?” dedim. “O, bir insan değildir. Bir ortaklıktır.” dedi. İnsan deli olur be!.. Canına okuyacağın bir insan yok ki karşında canına sıçasın. Herkes saldıracak birini aramaktan bıktı, usandı, ama ben bıkmadım. Ben hepsinin canına okuyacağım! Burada kalıyorum!..”
🍭”Elimizden aldıkları nedir? Toprak mı? Onun ne mal olduğunu biz biliriz. Buralarda yıllardan beri iyi ürün alan olmamıştır. Ama şu masa başında oturan eşşoğlu eşşekler yok mu, onlar kendi kârları için halkı parçaladılar, böldüler. Evet, tastamam parçaladılar.”
Alıntılar 2
🍭”Kendi ruhları çiğnendiği, kederlere gömüldüğü bir zamanda onlara nasıl Tanrı’dan söz edilebilir? Onların yardıma ihtiyacı var. Ölüme boyun eğmeden önce, yaşamaları gerek.”
🍭”Ben o heriflerin hiçbirine zerre kadar saygı duymuyorum ki artık, dedi. Bizim öyle bir hükümetimiz var ki, bize sadece sağlam bir kâr kaynağı gözüyle bakar.”
🍭”Burası hürriyet memleketi. Yaa, öyle mi; hele biraz şöyle hürriyeti dene bakalım. İnsana, parayı verip düdüğü çalacak kadar hürsünüz diyorlar.”
🍭“Çünkü insan, evrendeki bütün organik ve inorganik şeylerden ayrı olarak yaptığı işin ötesine geçer, kavramın basamaklarını tırmanır, başarılarının üstüne çıkar.”
🍭“Ve şirketler, bankalar böylece kendi kuyularını kazmış oldular, ama bunun farkında değillerdi. Tarlalar verimliydi, ama yollarda aç adamlar dolaşıyordu. Ambarlar doluydu, ama yoksul çocukların hepsinde kemik hastalığı vardı ve her taraflarında pellagra çıbanları çıkıyordu. Büyük şirketler açlık ile öfke ve kızgınlık arasında kıl kadar bir pay olduğunu bilmiyorlardı.”
🍭“Halkın ruhunda büyüyen gazap üzümleri olgunlaşıp ağırlaşıyor ve bağbozumunu hazırlıyordu.”
- Baskı: 545 sayfa
- Okuma Süresi: 24 saat
- Yayıcı: E Kitap, ePub biçinde Remzi Kitabevi Baskısı
Yorumlar