Ana SayfaKitap YorumlarıTürk Klasikleri

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Kitap Yorumu, Özeti

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Kitap Yorumu, Özeti

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Kitap Yorumu, Özeti... İnsanın iyilik ve kötülük savaşına, içindeki şehvet ve insanlık dışı duygularının dışa vurumuna dair tavsiye bir roman...

Kırmızı ve Siyah Stendhal Özeti Konusu İncelemesi
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Özeti, Konusu ve Yorumları
Yeraltından Notlar İncelemesi Konusu ve Özeti
Geçmişe Yolculuk Stefan Zweig Kitap Özeti İncelemesi

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Kitap Yorumu, Özeti… Kürk Mantolu Madonna kitabı uzun süre çok okunan/satan listelerinde kalmış, herkes bu kitaptan söz etmiş durmuştu. Kitapdaki “Madonna” şarkıcı/oyuncu madonna ile karıştırılmıştı. Oysa kitap 1940’lı yıllarda yazılmıştı.

Bu da bizim cahil cesaretimizdi, araştırmadan okumadan bilgi sahibi olmak… İçimizdeki Şeytan okurken çoğu sayfanın altının çizileceği psikolojik, toplumsal çıkarımlar ile dolu. En azından ben çok yerini not aldım. Şimdi kitap yorumunu, değerlendirme, özet ve konu ile ilgili paragraflara geçmenin vakti geldi.

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Konu ve Özeti

Roman, Ömer ve Nihat’ın vapurdaki konuşmaları ile başlar. Vapurda gördükleri bir kıza adeta tutulan ve gizemli bir yanı olduğunu düşünen Ömer, kızla tanışmak ister. Orada, o anda kıza âşık olduğunu söylemek ister. Ama arkadaşı Nihat buna karşı çıksa da ayağa kalkar ve kıza doğru yürürken tam o anda teyzesi Emine, Ömer’e seslenir. Ömer kıza bakmaktan teyzesini görmemiştir.  Ömer, teyzesiyle konuşurken kızı memleketten tanıdıkları olduğunu öğrenir; kızın onların yanında kadılığını ve üniversitede okuyor olduğunu da öğrenir.

İçimizdeki Şeytan Sabahattin Ali Kitap Yorumu, Özeti
İçimizdeki Şeytan

Ömer kızla tanışır, eve gidip gelirken evin Babası Galip, kızı evden kovar. Kız yani Macide artık Ömer ile aynı evde yaşarlar. Ömer, düzensiz, işe gitmeyen, sürekli içen biridir. Sürekli etraftan borç para alır. Sürekli içindeki iyi ile kötünün mücadelesini verir. İş yerindeki arkadaşı olan veznecinin bir sırrını öğrenerek onu tehdit ederek 250 Lira alması bu iyi kötü savaşını daha da kızıştırır.

Macide gitmekle kalmak arasında kalmıştır. Diğer yandan ipe sapa gelmez arkadaşlarının taşkınları da cabasıdır. Özellikle üniversiteden profesör arkadaşlarının içince nasıl bayağılaştıklarının, o felsefi düşüncelerinin, inceliklerinin nasıl kendilerini terk ettiğini düşünen Macide git gide Ömerden uzaklaşır. 

Lisede bir iftiraya kurban gitmenin eşiğinden dönen Macide, adının çıktığı lise öğretmeni Bedri ile karşılaşınca artık bu iyi kötü çatışmasına o da dahil olmuştur. 

İçimizdeki Şeytan Ana Teması, Yorumu İncelemesi

Psikolojik çıkarımlar, insan toplum eleştirileri ile roman bir aşk romanı olmaktan çıkıyor. İnsan içindeki şeytanı, kötü tarafını yenebilir mi? İçimizdeki kötüyü, iyileştirebilir miyiz? Aslında hepimiz potansiyel olarak içimizde bir şeytan, karanlık bir taraf mı taşıyoruz. Para, mevki hırslarımız uğruna neler yapabiliriz? Bilgi, okumak acaba insanın iç dünyasını aydınlatmaya yeterli olur mu?

Bayağılaşmak ile karakterli bir insan olmak arasındaki sınır nedir? Yaşamımızı uğruna adadığımız şeylere, gelecek kaygılarına acaba kişiliğimizden ve içimizden neleri feda ediyoruz?  Bu benzer sorular üzerine kurulmuş, içerisinde çok iyi analizlerin olduğu bir roman.

Alıntılar

🍭Kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… içimizde şeytan yok… içimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var… Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.  Sayfa: 234

🍭Fakat hadiseler gösterdi ki, fena olmayışım tesadüf eseriymiş, fırsat düşmemiş, zaruret olmamış. Nitekim hayatın ilk çelmesinde yuvarlanıverdim. İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir. Bende bu fena cevher fazla miktarda mevcutmuş. Belki herkeste var… Fakat insan olan onu söküp atmasını, yahut boğmasını biliyor… Dokunmadan bırakmak, bir gün başını kaldırmasına meydan vermek olur… Sayfa 233

🍭Müsamereden evvel birbirinden yüksek mevzularda konuşan, fikir âleminden yere inmek istemeyen, adi arzular ve ihtiraslara karşı numunelik bir istihfaf besleyen büyük üstatlar, derece derece alçalarak aç bir hayvan haline gelmişler ve işte böyle karşısına, burnunun bir karış ilerisine kadar sokulmuşlardı. …  Bütün sözleri, bütün okudukları, bütün yazdıkları, bütün düşündükleri yalanmış!.. Fakat herkesin böyle olması icap etmez ya… Öyle insanlar olabilir ki, hayatta onları bir an bile bu vaziyette görmek mümkün değildir!..” dedi. Sayfa 208

Yorumlar

WORDPRESS: 0