İstanbul Hatırası Ahmet Ümit Kitap Konusu Özeti

İstanbul Hatırası Ahmet Ümit Kitap Konusu Özeti. Ahmet Ümit’in 2010 yalınmda yayımlanan romanı. Polisiye, tarihi kurgu üzerine inşa edilen roman bu türü seven okrun ilgisini çekecek. Romanda sadece İstanbul’un tarihi değil aynı zamanda romanın yazıldığı dönemdeki siyasi tartışmalar, İstanbul’un sorunları da konuya dahil ediliyor. Genel olarak ortalamaya yakın bir roman denilebilir. Kitabın eleştiri be yorumlarını aşağıda bulabilirsiniz.

Yüzlerce kitaba site menüsünden ulaşabilirsiniz. Yukarıdaki renkli düğmelere dokunarak en ilgi çeken kitaplara erişebilirsiniz. Ne düşündüğünüzü önemsiyoruz, lüften yorum yazmayı unutmayın.

İstanbul Hatırası Ahmet Ümit Kitap Konusu Özeti

Başkomiser Nevzat, yardımcısı komiser Ali ve kriminolog Zeynep ile Sarayburnu’nda Atatürk büstünün önündeki ceset için olay mahalline gelirler. Cesedin avucunda üzerinde ay yıldız olan ve üzerinde Bizantion bir sikke bulurlar. Kısa bir araştırma sonucunda cesedin arkeoloji bir profesörüne ait olduğunu öğrenirler. Necdet adındaki bu profesör, ekibi Topkapı Müze müdürü Leyla’ya götürecektir. Maktülün eski karısı sorguya çekilir. Daha sonra İstanbul’daki tarihi dokuyu koruyan ve polisle başı dertte olan bir derneğin katılımcısı Namık adındaki doktora ulaşırlar. Bu adam da Leyla’nın sevgilisidir. Cinayet şüphelisi olarak sorgulanırlar.

Bu sırada İstanbul’un tarihi, gizemi, nerede kurulduğu, İstanbul’un ilk adı gibi bilgileri de ekip aralarında tartışırlar. Diğer yandan da cinayet soruşturması devam eder. Bütün bu karmaşa sırasında başkomiser Nevzat ve ekibi işlenecek 7 cinayetin sorumlularını bulmak için işe koyulacaktır. Müdür Leyla Barkın hem şüpheli hem de bilirkişi olarak Nevzat başkomisere İstanbul’un tarihi ve sikkeler hakkında bilgi verecektir.

Cinayetler İstanbul için mi yoksa sikkeleri bastıran imparatorlar için mi işlenmiştir. Bu soruları ararken başkomiser Nevzat katilleri umulmadık bir yerde yakalar. Şimdi kısa bir eleştiri yapalım.

İstanbul Hatırası Yorumları, İncelemesi

Roman İstanbul tarihini çok iyi anlatıyor. Bu bakımdan okur çok iyi araştırılmış bir tarihi tema ile karşılaşacak. yazarın hakkını da bu araştırma için yememek gerekir. Fakat kitabın ilk 200 sayfasında olay örgüsünü çözemeyen okur Nevzat’ın neden ailesi, sevgilisi ve arkadaşları hakkında sayfalarca süren kurguya anlam veremeyecek. Zaten yazar arkadaşlarının ve dramlarını inandırıcı olması için romanın yüzlerce sayfasını boşa harcıyor. Üzülerek beritmek gerekiyor ki romanda ne bir heyecan, ne bir kovalamaca ne de bir gizem var.

Katili dikkatli okur Nevzat’ın özel yaşamını anlattığı an bulacaktır. Roman ne bir tarih kitabı ne bir cinayet romanı ne de bir drama… Romanda başkomiserin konuştuğu tanıklar, güvenlik görevlileri, Çemberlitaş’taki iki arkadaş oldukça güzel tiplemeler. Konuşulan dil, argo oldukça iyi. Yine hiç bir tarihi bilgisi olmayan başkomiserin bazen tarih profesörü gibi konuşması da tuhaftı.

🚨Dikkat spoiler alanı, önce romanı okuyun🚨

Romanı uzun zaman önce okumuştum. Romanda başkomiserin aile dramını, iki arkadaşını adeta okurun gözüne sokması zaten başlı başına sıkıcı. Özellikle dikkatli okur katilin kimliğini başkomiserin anlattığı arkadaş buluşmalarını okurken çözek. Bu kurgu, yakın arkadaş teması üzerine kurgulanmadan daha inandırıcı olacaktı.

Bu kadar tesadüf romanın gerçekliğini ve inandırıcılığını sıfırlıyor. Bir romanda özellikle cinayet polisiye romanda, katillerin en yakın arkadaş çıkması romanın zayıflığının göstergesi. Arka Sokaklar tadında bir kurgu olduğunu söyleyebilirim. Yazar laf olsun diye sayfalarca çok gereksiz bir şekilde, ailesinden, arkadaşlarından bahsedip duruyor sırf bu karakterleri innadırıcı kılmak için yüzlerce sayfayı feda ediyor. Yine kitap bir tarih kitabı mı yoksa polisiye mi belli değil. Kısacası Dan Brown kaliteisnde bir öykü beklememek gerekli. Romandaki İstanbul temasını vikipedi’den de öğrenebilirsiniz.[

Düşünclerinizi merak ediyoruz. Yorum panelini kullanarak siz de fazla spoiler vermeden eleştirilerinizi yazabilirsiniz. Lütfen romanı henüz okımadıysanız spoiler alanını okumayın.

• Baskı: 632 sayfa
• Okuma süresi: 24 saat
• Yayıncı: YKY Yayınları