Karanlıkta Fısıldayan Konusu Özeti İncelemesi

Karanlıkta Fısıldayan Konusu Özeti İncelemesi. Howard Phillips Lovecraft’ın harika öyküsü. Müthiş bir kitaptır benim gözümde. Kitap, karanlık edebiyat, korku romanları ve gotik roman kategorisinde gerilim dolu bir anlatıma sahip. Bilim kurgu romanları kategorisine de giriyor. Aşağıda bahsedeceğim gibi bazı anlatımlar gerçekten de günümüzde tartışılan konular arasında.

Her zaman dediğim gibi roman ya da öykü okuyacaksak içinde bilim, felsefe barındıran; hayal gücü içeren, fütüristik kitapları okumalıyız. Özellikle modern edebiyat diye sunulan çoğu kitap resmen çöp durumunda. Uzaylı romanları, uzaylı yaratıklar ve uzaylılar gibi etiketler sadece bilimin değil bilim kurgunun da ilgi alanına girmiştir. Özellikle bilim kurgu klasiklerinin konuları işleme biçimi çok hoşuma gidiyor. Şimdi laf salatası yaptığım bu ilk paragrafı geçip Karanlıkta Fısıldayan (Adam) romanına dönelim.

Karanlıkta Fısıldayan Konusu Özeti İncelemesi

Edebiyatçı, araştırmacı, üniversite okutmanı Albert N. Wilmarth yeler kültürler ve New England folklor araştırmacısıdır. Wermont’ta korkunç öyküler anlatılmaktadır. Hepsi de korkunç varlıklar, hayvanı andıran canavalar üzerinedir. Wilmarth bu anlatılanlara inanmaz. Bunların yerli öyküleri olduğuna ve gerçeklik ile hiç bir ilgisinin olmadığın ainanmaktadır. Ama halk geceleri ormandan tuhaf sesleringeldiğinden bahseder. Kanatları o lan, ne insan ane de bitkiye benzeyen varlıkların olduğuna inanılır. Bu varlıklar geceleri ormanda  gezerler, gün ışığından kaçarlar. Telepati ile iletişim kurarlar. İnsan seslerini ve dilleri taklid edebilirler.

Bu esnada Henri W. Akeley adında birinden mektuplar ve belgeler alan Wiltmarth bu gizemli adam ile yazışır. Adam bu varlıkların foroğraflarını, fonograf ses kayıt silindirlerini Wilmarth’a gönderir. Bu yaratılar uzaydan gelmiştir. Uzayın, radyasyonlu, soğuk vakum alanında korumasız yaşayabilirler. Yeni k eşfedilen Pluton’dan geldikleri tahmin edilir. Çok tehlikelidirler. İnsanlığı yok edebilirler. Akeley, bu varlıklarla savaş halindedir. İnsnalar arasında ajanları da bulunur. Daha sonra birden bire Akeley bu varlıklarla iletişe geçtiğini aslında çok dost canlısı olduklarını yazar. Wiltmarth’ı evine davet eder. Orada ona gerçekleri anlatacaktır.

Bu varlıklar ışıktan hızlı gidebilirler, uzay zamanı bükebilirler. Onlar için zaman kavramı önemsizdir. Ayrıca insanların beyinlerini vücutlarından ayırarak ayrı bir bölmede saklayabilirler. Mekanik kollar, ses cihazı ve algılayıcılarla bu beyinler bedenlerinden ayrılıp sonsuza kadar yaşarlar. Uzayda da seyahat ederler. Wiltmarth evde böyle bir insnalar konuşur. Dönüştürülmüş insanın beyni bir kutunun içindedir. O insan çeşitli aygıtlar yardımı ile konuşur, duyar, hisseder. Bu şewkilde dönüşen insanlar onların gezegenine gidecektir. Bu varlıklar dünyada gizli bir takım işler çevirip maden ocaklarında bir şeyler aramaktadır. Öykünün sonunda Karanlıkta Fısıldayan Akeley için okur büyük bir hayretle sarsılacaktır. 

Roman İncelemesi Yorumu ve Uzaylı Yaratıklar

Uzaylı yaratıklar, bilim  kurgu romanları için çok iyi bir konudur. Karanlık edebiyat ya da korku roanları da bu konuyu her zaman sevmiştir. Uzaylı romanları ve uzaylılar her zaman ürkütücüdür. Howard Phillips Lovecraft bu karanlık romanında uzaylıları konu ediy.r. Ürkütücü ve insandan üstün bu varlıklar bildiğimiz fizik yasalarına da uygun hareket etmezler. Işık hızının üzerinde hareket edebilirler. Einstein’ın adı romanda geçer. Yazar zaten o zamanın bilimsel teorilerini ve gerçekleri çopk iyi kullanıyor. Uzay zamanın bükülen bir kısmının olması ve bu varlıklarıjn oralara hüküm sürmesi de çok iyi bir anlatımdı.

Korku ve gerilim havası roman boyunca devam ediyor. Zayıf insanlık çok korumasızdır. Bu varlıklar uzaylılar yeni keşfedilen Plüton’dan geliyorlar. Orada güneşten uzak karanlık ve soğuk bir yerden geliyorlar. Özellikle insan beynini bedeninden ayırıp, kavanoz gibi bir kabda koruyarak insana insansütü bir varlık hali verebiliyorlar. Böylec insan hantal ölümlü bedeninden kurtulur. Yeni bir gerçekliğe sahip insan artık sadece beyinden ibarettir. Bazı cihazlar yardımı ile konuşabilir, duyabilir, hissedebilir, görebilir. Romanınh sonunda vücudunun içinde olmayan adeta vücudu boş bir deri gibi olan Akeley de bu değişim ile onlara katılır.

Gerçekten de ışık hızının son hız olup olmadığı, bilinç transferi, insan bedenini aşmak, tenolojik tekillik gibi konuların konuşulduğu 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bu konulara yabancı değiliz. Artık biyolojik bedenlerimize biyolojik olmayan silikon cipler ve organlar ile update etmenin teknolojisini  geliştiriyoruz. 100 yıl önce bu düşünceler hayal olsa da şu anda geleceğin teknolojileri olarak gözüküyor. Yazarın anlattıkları bana işte fütürizm budur dedirtti.

• Baskı: 88 sayfa
• Okuma süresi: 4 saat
• Yayıncı: İthaki Yayınları