Muazzez İlmiye Çığ kutsal metinlerin Sümer metinleri ve inanışlarıyla karşılaştırmasını, arkeoloji ve tarih bilimi ışığında, yapıyor.
Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni İncelemesi. Türkiye’deki en önemli Sümer araştırmacılarından biri olan Muazzez İlmiye Çığ bu yazıyı yazdığımda 107 yaşındaydı. Yazarın Sümeroloji, arkeoloji arasında çok ilginç kitapları var. Vatandaşlık Tepkilerim kitabını okumadım ama kitap yüzünden dava edildiğini biliyoruz. Bazı kitaplarında iddiaları çok keskin ve inanılmazdır. Önemli olan farklı düşünceler ile kendi düşüncelerimizi ve bilgimizi sınamak değil midir?
Sabit düşüncelerimiz bizi asla evrensel ya da kozmik bir varlık yapmayacak. İleride Ay’a ya da Mars’a kolon, kurmak için gidecek olan insan çoğu şeyi dünyada bırakacaktır. İnançlarını, kavgalarını, sıkı sıkıya sarıldığımız tartışılmaz doğrularımızı, cinsiyet ve cinsel yönelim kavgalarımızı bırakmalıyız. Bu ağır yükler ile kozmosun vakum alanında yol alamayız. Özellikle değişmesinden korktuğumuz inançlarımızı sorgulamalıyız. Belki de değişime ihtiyacımız var.
Daha fazla aydınlık ve doğrularımızı sorgulatacak kitaplar ve daha fazlası için site menüsünde ya da yukarıdaki düğmelerede gezinmeye ne dersiniz? Lütfen yorum yapmayı unutmayın.
Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sümer’deki Kökeni Konusu İncelemesi
Kitabın önsözünde yazdığı gibi batılı araştırmacılar Tevrat’ta geçen konuların tarihini araştırırlar. Sümer inanış ve efsanelerinin dinler üzerindeki etkilerini araştıran Muazzez İlmiye Çığ, üç dinin Sümer kökeninin izini sürüyor. Çiviyazılı belgeler, tabletler, arkeolojik bulgular ile yazar iddialarını sağlam temellere oturtuyor. Kitabın ilk bölümünde Sümer dini anlatılıyor.
Daha sonra da dinlerin karşılaştırılması var. Asur tabletlerinde Tanrıdan haber getiren elçilere rastlanmış. Aşk Tanrıçası İştar’dan haber getirenler trans halinde bu haberleri iletirmiş. Sümer tanrıları bir şeye ol deyince o şey anında oluverirdi. Sümer’de kralların evleri olduğu gibi tanrıların da evleri vardı. İnsanlarla tanrıları yaklaştıran, basamaklı kuleler tanrıların eviydi. Sümer kralları tanrının yeryüzündeki vekilleri sayılırdı.
Dinlerin, İnançların ve Mitolojinin Benzerlikleri
Zina yapanın taşlanarak cezalandırılması ve zina ile ilgili konular Sümerler ile aynıdır. Öbür dünya inancı, cennet, cehennem, Azrail kavramlarının kökeninin de Sümer olduğu iddialar arasında. Kadınlar Sümer inanışına göre tarlaya gibidirler. Levh-i Mahvuz olarak bilinen kadar defterinin de esin kaynağının Sümer inanışı olduğu diğer iddialar arasında. Baş örtme, yedi kat göklerin olması, insanın topraktan, çamurdan, tanrıya ibadet etmesi için yaratılmasına kadar onlarca benzerlik konu ediliyor. Ademin Cennet’ten kovulması nasıl olmuştu? Tevrat’ta Havva’nın Ademin kaburga kemiğinden yaratılması konusunun da kaynağı Sümerlere dayandırılıyor.
Nuh Tufanı, Eyyüp Peygamberin hikayesi de kitapta uzun uzun anlatılıp, Sümer kökeni üzeirne duruluyor. Hristiyanlıkta her çocuk günahkar doğar. Sümer inancına göre de çocuklar günahkar doğar. Harut Marut meleklerinin Sümer kökeni ve kutsal kitapları, Kumran Metinleri ile Sümer metinlerindeki söylencelerin aynı olmasına da yazar uzun uzun dikkat çekiyor. Lut peygamber ve Tevrat’ta Lut’un kızlarıyla yatması meselesinin Sümer kökeni kitabın en sansasyonel bölümlerinden biridir.
Kutsal Kitapların Kaynakları ve Benzerlikleri
Burada kitabı okuduktan sonra araştıramanız gereken konulara ve diğer kutsal kitaplara vurgu yaptım.
Bilim bize her şeyin doğrusunu eninde sonunda gösterecektir. Tek tanrılı kutsal kitaplar (Kur’an, Eski Yeni Ahit, Zebur) antik dönem kutsal metinleri, Rigveda, Popol Vuh, Avesta vb. çok önemli ve saygı değer metinlerdir. Ben bütün kutsal metinlerin “kutsallığının” insanlığın tarihini ve gizemlerini, dünya tarihini aydınlatmasından kaynaklandığını kaynaklandığını düşünüyorum. Genel kültür seviyesinde bile mitoloji ve antik uygarlıkları karşılaştırmalı okuyunca bütün inanışların kaynağının Sümer olduğunu öğreneceğiz. Ben gerçeklerden korkmuyorum.
Yalanlarla avunmak yerine gerçekleri öğrenmeyi tercih ederim. Antik çağlarda insanlık çok büyük olaylara ve gerçeklere şahit oldular. Yaratılışın, insanın varlığının gizemlerini antik çağlarda aramalıyız. Kozmik bir varlık olup, yapay zekanın gücüyle, yarı sentetik yarı biyolojik bedene sahip belki de varlığını yenileme gücüne sahip insanlar çok uzak gelecekte mümkün olacak, bu kesin. Geleceğimiz geçmişimizi doğru öğrenmemize bağlı. Kitap bilimsel bir dil içeriyor mu? Tabii ki içeriyor. Arkeolojik bulgular eşliğinde konular inceleniyor. Arkeoloji ve tarih bilimdir. Kitabın bilimsellikten uzak olduğunu iddia etmek galiba doğru olmayacak.
- Baskı: 110 sayfa
- Okuma süresi: 2 saat
- Yayıncı: Kaynak yayınları
Yorumlar