Vandal arkadaş grubu her türlü şiddeti ve cinayeti işlerken grubun yöneticisi Alex arkadaşlarının ihanetine uğrar. Hükümetin suçu önleme deneyi Alex'in üzerinde uygulanır.
Otomatik Portakal Kitap Özeti Konusu İncelemesi. Clockwork Orange, Anthony Burgess romanıdır. 1971 yılında Stanley Kubrick tarafından beyazperde uyarlaması da yapıldı. Film içerik olarak romanla aynı doğrultuda ilerliyor. Ama kitaptaki anlatımı ince eleştiriyi filmde yakalamak pek mümkün değil. Suç, polisiye, bilim kurgu yönünün dışında kitaptaki özgür irade, siyaset, toplum, polis eleştirisi ile tam bir başyapıttır. Filmi izlemek kesinlikle yetmeyecektir. Kitabın distopya kategorisine girdiği de söylenebilir. Hızlıca okunacak bir çırpıda bitecek bir roman. Şimdi kitabın özeti, incelemesi, yorumu geliyor.
Otomatik Portakal Filmi
A Clockwork Orange orijinal başlığı ile Roman, beyazperdeye uyarlanan yani filmi yapılan romanlar kategorisinde. Aşağıda 1971 yapım filmin tanıtım videosu var. Ama şunu söylemek gerekir ki kesinlikle önce filmi izlemeyin, önceliğiniz kitabı okumak olsun. Daha fazla distopya romanları okumak ve incelemek için buraya dokunun.
Otomatik Portakal Kitap Özeti Konusu İncelemesi
Alex üç arkadaşı ile birlikte vandallık yapan 15 yaşında bir gençtir. Daha önce suç işlediği için denetimdedir. Şehirde gençlerin aşırı hareketleri, şiddet içeren çeteler artmıştır. Anne ve babası ile yaşayan evin tek çocuğu Alex genellikle yaşlıları ve kadınları hedef alırlar. Yaşlıları bir güzel döverler. Kadınlararı ise dövüp tecavüz ederler. Daha sonra da kafaları çekip hiç bir şey olmamış gibi evlerine giderler. Birgün bir yazarın evine girerler Otomatik Portakal adında kitap yazan yazarı dövüp, karısına tecavüz ederler ve kaçarlar. Çete arasında bir anlaşmazlık yaşanır.
İkinci bir eve daha girmeye karar verirler. Kedileri ile yaşayan yaşlı bir kadının evine girerler. Alex ve diğerleri kadını bir güzel döverler. Fakat çete Alex’e tuzak kurmuştur polisi arayıp onu eve kilitleyip kaçarlar. Yakalanan Alex hapse gönderlir. Kadın ölmüştür. Hapiste, hapishane papazının yanında yalakalık yapan Alex hükumetin yeni başlattığı bir suçlu ıslan programın akatılır. Bizzat iç işleri bakanı ile konuşur. Kısa sürede deneylere başlanır. Deney iki hafta sürecektir iki hafta sonra Alex serbest kalacaktır.
Deneyde müzik eşliğinde gösterilen şiddet görüntüleri kullanılır. Her gün şiddete karşı biraz daha hassaslaşır. Şiddet ve tecavüz, katliam görüntüleri müzik ile verildiğinden müziğe karşı da artık hasaastır. İki hafta sonunda serbest kalır. Eski arkadaşları polis olmuştur. Aradan geçen iki senede her şey değişmiştir. Alex’i bir güzel dövüp şehir dışında bir yere atarlar. Sonunda o da bir eve sığınır bu en Otomatik Portakal kitabını yazarın evidir. Karısı ölmüştür. Burada Alex’i hükumetin suçla mücadele deneyleri hakkında onlara yardım etmeleri için ikna etmeye çalışır. Müziğe karşı oldukça hassa olan Alex intihar etmeye kalıkışır. Çünkü adam onun evlerine giren vandallardan biri olduğunu anlar. Daha sonra Alex iyileşir. Suç ileyecekken bir daha midesi bulanmaz. Deneyin etkilerini atlatmış gibidir. Romanın devamında ise Alex gerçekten de ıslah olacak mıdır? Bu sorunun cevabı var.
Otomatik Portakal Teması, Roman Ne Anlatıyor?
Romanda kişinin özgür iradesi tartışılır. Hükumet deney ile çocuğun özgür iradesini elinden alıp onu Oromatik Bir Portakal halline dönüştürmüştür. Bir robot gibidir. Suç işleyeceği zaman midesi bulanır, deneydeki şşiddet sahneleri aklına gelir. Hapishane papazı da bu konuyu tartışır. İnsnaın özgür iradesi ile işleyecğei bir suç ya da günah, zorla baskıyla yaşamasından daha iyidir, şeklinde tartışmalar yapılır. Sadece insnalar değil, devlet de polis de vandaldır. Şiddeti önlemek için şiddet kullanırlar. Fakat romanın sonunda arkadaşının evlendiğini öğrenen Alex kendi iradesi le doğruyu düşünmeye kendini zorlar. İç işleri bakanının savunduğu özgür irade reddi ve iyileşme terapisi hiç bi rişe yaramamıştır. Yanlışı ve vandallığı seçen Alex artık doru olannı seçmesi gerektiğini düşünecektir.
Bir insanı “iyi bir insana” zorla dönüştürebilir miyiz? Otomatik Portakal’da bu mümkün olmadı. Ne olursa olsun kötülüğü seçmek bile bir özgürlük müdür? Kötülük ve suç, ceza ile şiddet ile önlenebilir mi? Romanda bu soruların cevabı “hayır” şeklindedir. Romandaki ifade ile Alex artık “Ahlaki seçimler yapabilecek bir varlık olmaktan tıktı” deneyin sonucunu ifade eder. Aslında Alex’i tedavi sonrası suçtan koruyan çekeceği bedensel acıyı düşünmesidir. Ahlaki bir seçim değildir. O yine içinden şiddeti düşünür.
Otomatk Portakal’dan Alıntılar
🍭“Seçme şansı,” diye gürledi kalın boğuk bir ses. Kodes papazından geldiğini dikizledim. “Aslında seçme şansı yok, değil mi? Kendisini öyle iğrenç bir şekilde küçük düşürmesine yol açan şey, kendi çıkarlarını düşünmesi, fiziksel acıdan korkması. Hiç samimi olmadığı çok barizdi. Evet, artık bir kabahat işlemiyor. Ama ahlaki seçimler yapabilecek bir varlık olmaktan çıktı.”
🍭“Bunlar ayrıntı,” dedi Dr. Brodsky gülümseyerek filan. “Bizler güdülerle, yüksek etikle ilgilenmiyoruz. Biz sadece suç oranını düşürmekle ilgileniyoruz…”
🍭“Ama dedi ki: “Zalim genç kabadayıları polis yapıyorlar. Debilleştirici ve iradeyi yok edici koşullandırma teknikleri öneriyorlar. Daha ne olduğunu anlamadan kendimizi totaliterliğin pençesinde buluveririz.”
- Baskı: 172 sayfa
- Okuma süresi: 8 saat
- Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Yorumlar