Şeytani bir portre ona sahip olan herkesi mahvedrken son kurbanı ile tablonun sırrı açığa çıkar.
Portre Gogol Kitabı Özeti Yorumu İncelemesi Nikolay Vasilyeviç Gogol öykülerinden biri olan Portre’yi de ayrı olarak almak istedim. Okuduğum öyküler Petersburg Öyküleri ya da Bir Delinin Hatıra Defteri adı altında zaten mevcut. Portre içlerinde belki de okurun en sevdiği öykülerden. Çünkü en azından ne anlattığını benim gibi sıradan bir okurun anlaması kolay. Öykü de biraz da fantastik ve korku ögeleri de yok değil.
Gogol roman, öykü, oyun yazarı olarak özel bir yere sahip. Örneğin Rus klasik edebiyatından Tolstoy’un öykülerini hiç sevmem. Daha doğrusu Tolstoy’u genel olarak sevmem. Konumuz bunlar değildi değil mi? Şimdi kitap hakkında bir şeyler yazacağım. Bütün Gogol kitapları için buraya dokunun.
Portre Gogol Kitabı Özeti Yorumu İncelemesi
Her şey sıdan ve meteliksiz 22 yaşındaki ressam Çartkov uğursuz bir tabloyu satın alır. Tabloda tuha bir şey vardır. Tablonun gözleri o kadar canlıdır ki insanı izler gibidir. Bu kadar gerçekçi, ürkütücü bir tablo olamaz. Ona bakan herkes korkuya kapılır. Çartkov, yardımcııs Nikita ile yaşadığı evden atılmak üzeredir. Kira borcu birikmiştir. Ev sahibi onu evden atacaktır. Tam bu sırada tabloyu duvara asıp uykuya dalar. Rüyasında tablodaki gözler onu takip eder, içindeki adam çıkar ve elinde 1000 altınla dolaşır. Altının birini düşürür bunu ressam alır. Bu kabusu defalarca görür. Sonunda uyandığında uğursuz resim yerinde durmantadır.
Kapı çalar ev sahibi polis amiri ile eve gerek evden çıkmasını söyler. polis uğursuz tabloyu görür, o bakışlar o kada derin ve uğursuzdur ki korkarak tabloya vurur. Darbe alan tablonun kopan çerçevesinden yere düşen silindir kurtuda 1000 altın bulur. Borcunu ödeyip evden çıkar ve Neva Bulvarı’nda bir daire tutar. Burada portreler yapar. Ünü yayılır.
Ama zamanla bir tuhaf halle olur. Ressam artık çok mutsuz, sanat üretemez hale gelir. Kıskanç, kötü, bir adam olur. En iyi resimleri toplar, bütün servetini en ünlü ressamların resimlerini toplayıp onları parçalamakla harcar. Hiç bir zaman iyi bir ressam olmadığını yeteneğinin uğursuz bir şey olduğunu burjuaların donuk portrelerini yapmaktan ibaret olduğunu söyleyerek ölür.
Öykü urada bitmez. Tablodaki adam kimdir? O uğursuz şeytani bakışlar kime aittir? Hangi ressam çizmiştir? Tablonun ardındaki şeytani bakışın sırrı ikinci bölümde çözülür. Tablodaki Çinli adam bir tefecidir. Yaşamdayken borç erdiği herkes bir şekilde ölür. Uğursuz bir adamdır. Laneti tabloya da geçmiştir. Tabloyu alan insnalar da ya delirir ya da ölür.
Tabloyu yapan ressam delirmekten son anda kurtulur. Kendini düyanın eniyi ressamı sanar, herkesi küçümser, bencil ruhunu şeyutana sartmış biri gibidir. Son anda tablodan kurtulup manastıra kapanıp kendini ilahi şeylelere adar.
Portre Konusu, Öykünün Ana Teması
Yetenek tanrının verdiği bir şeydir. Önemli olan tanrının gizini bulmak ve horgörmeden Yaratıcı’nın güzelliğini bulmaktır. İnsan sanatta ilahi olandan, yüce olandan vazgeçmemelidir. Gerçek sanat yapıtı dünyadaki her şeyden değerlidir. Dünya hırsı, para hırsı ile değil, yüce bir sanat yapıtı insana huzur verebilir. O resim sanatsal yapı ve sanatçı yapısı değildir.
İnsanda nefret ve kötülük uyandıran şey sanat değildir. Sanatçı ve sanatı tabloyu ilk yapan ve kendini manastıra kapatan eski ressam bu şekilde tanımlar. Oğluna bu portreyi yok etmesini de söyler. Sanat ne sanat içindir ne toplum içindir ne de sanatçı içindir sanat ilahi amaç içindir. Bu öyküden ben bunu anladım. Kötülükler insanın ruhundadır insan içindeki şeytani tarafı bir tarafta bırakmalıdır.
Sanattan anlamayan ve tabloları, resimleri para gibi biriktiren ve sadece onların varlığını seven burjuva da eleştirilir. Portrelerinin yapılmasını isteyen kokoş burjuva kadınları, yüzlerindeki insani hiç bir çizgiyi, kırışıklığı istemeyerek adeta ressamı delirtirler. Tablodaki yüzler aslında sahiplerindnefarklıdır. Sanat ondan anlamayanların elinde oyuncak gibidir. Okuması güzel bir öyküydü. Heyecanlı, biraz korku ve gerilim vardı. Bana fantastik bir öykü gibi geldi ki zaten Palto ve Burun öyküleri de fantastik değil miydi? Kısacası kitabın içindeki bütün öyküler ile insan Gogol okumanın zevkine varıyor.
Portre Öyküsü Ne Anlatmak İstiyor
İnsan eline bol miktarda zenginlik geçince değişir. Hırslarımız para ile birlikte artar. Portreyi ilk yapan ressam da son ressam da hırs ve haset yüzünden yaşamlarını mahvetmişti. iyiyi ve olması gerekeni bazen göremeyiz. Elimizde bazen bir şeyimiz yokken daha sade yaşarken daha mutluyken, ihtiras bizi her şeye ve herkese düşman eder. İnsanın her şeyi mahveden bir tarafı vardır. Papaz olan ressam bu yıkıcı insani tarafını görüp kendini Tanrısına adamıştı. İnsan yıkıcıdır, yıkar, mahveder. İnsan elinde olmadığında da yıkar. Yoksulluk ya da yetersizlik övülecek bir şey değildir. Bunu söylemek istemedim. Böyle bir şeyi savunmak zaten deliliktir. İnsan her zaman ihtiras içindedir hiç doymaz. İnsan portredeki iki çift göz gibidir.
- Baskı: 80 sayfa
- Okuma süresi: 2.5 saat
- Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Yorumlar