Tüm insanların bütün sorunlarını ve anlaşmazlıklarını bırakıp, sosyal eşitlik ve adalet içinde yaşadıkları bir ütopya
Utopia (Ütopya) Thomas More Kitap Özeti İncelemesi. Bu kitabı More, anti distopya da denilen ütopya türü kitapların ilk örneği olarak 1518 yılında yazıldı. Utopia’yı yıllar önce okumuştum. Yine okuyup da aklımda bir kelimesi bile kalmayan kitaplardandı. Bu defa İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Mîna Urgan’nın o muhteşem incelemesi ile kitabı okudum. Urgan, İngiliz edebiyatı profesörü olarak More’a hayrandır. Urgan, Bir Dinozor’un Anıları kitabında Thomas Mor’dan “aşkım” olarak bahseder. Beş yüz yıl önceden böyle bir metni yazmak kolay bir iş değildir. Eleştirmenlere göre, More bu yapıtını vermeseydi unutulup gidecektir. Sıradan bir 16. yüzyıl siyasetçisi olarak kalacaktır.
Tartışılmaz doğrularımızı yerle bir eden bize yeni yaşamların kapılarını açan kitaplara dah afazla yönelmeliyiz. Site menüsünden yüzlerce kitaba erişebilirsiniz. Lütfen kitapla ilgili yorumlarınızı yazmayı unutmayın.
Kitap puanı
Utopia (Ütopya) Thomas More Kitap Özeti
Gemici Raphael Hythloday yolculukları sırasında rastladığı ve orada beş yıl yaşadığı adının Utopia olduğu bir ülkeden bahseder. Ülkenin yöneticisi kral Utopus’tur. Raphael sosyal adaletin ve eşitliğin olduğu bu ülkeyi arkadaşlarına anlatır. Arkadaşları ona inanmak istemeseler de anlatılanlar çok etkileyicidir. Bu gizemli ada ülkesinin coğrafi özellikleri ile başlayan gemici bu ülkedeki mutluluğu, adaleti, adaletli yönetimi anlatır. İnsanların ferah içinde yaşadıkları bu yerde kanunlar da bulunmaz. Hakimlere “baba” derler. Adaletsizlik burada asla bulunmaz. İnsanlığın adeta yeryüzü cennetidir burası. Dünyada acı içinde yaşayan insan dinsel öğretilerdeki cenneti gök yüzünde ve öte alemde aramamalıdır. İnsan isterse Cenneti yeryüzünde kurabilir.
Kitabın İncelemesi
Özel mülkiyetin bulunmadığı bu ülkede, ölüm cezası hatta hapis cezası dahi bulunmaz. Sosyal statü, zengin fakir ayrımı yapılmayan ülkede altın önemsiz ve değersizdir. Utopialılar altın takıları kölelere, suçlulara takarlar. Değersiz bütün eşyalar altındandır. More 500 yıl öncesinden sosyalist bir toplumu ve toplumsal eşitliği savunmuştur. Kapitalizmin makineleri altında ezilen işçi sınıfının daha olmadığı bir devirde More adeta ütopyasında sosyalizmi anlatır.
More, Kral Sekizinci Henry’nin en sevdiği danışmanı ve hukukçusu olarak en yüksek mertebe olan Lordlar Kamara’sına başkanlık eder. Lord Chancellor olarak devlet mührünün sahibi olur. Kral, kendini ayrıca Hristiyanların papası ilan edince More buna karşı çıkar. More geleneksel bir dindar Katolik Hristiyandır. Krala karşı gelir ve kralın boşanmasını da ayıplar. Sonuç olarak More, başı kesilerek idam edilir. Hristiyan klisesi onu aziz olarak ilan eder. More, koyu bir Hristiyan olsa da yapıtında Hristiyanlığa aykırı şeyler yazmıştır. Hatta o zamanın siyasi ve ekonomik hatta zihinsel yapısından en az 300 yıl ileridedir yazdıkları.
Ütopik yöntemler
Utopia’da insanlar eşittir. Her şey eşit paylaşılır. Özel mülkiyet yoktur. Savaş ve askerlik de yoktur. Anlaşamayan karı koca boşanabilir. Bilgi de eşittir. Herkes istediği kitaba, bilgiye kolayca ulaşabilir. Ölüm cezası da yoktur. Hırsızlığa ağır cezalar verilmez, insanlar hapsedilmez. Altın, elmas gibi mücevherler adi eşyalarda kullanılır. Suçluların boyunlarına altın zincirler takılır ve kulaklarına kesik atılır. Suçlular hapsedilemezler toplum içinde ayrı bir renk elbise giyerler. Kamu hizmetinde çalışırlar. İnsanları suça özellikle de hırsızlığa hazırlayan fakirlik ve adaletsizlik ortadan kaldırıldığı için kimse çalmaz. Rahipler evlenebilirler. More’un 500 yıl önce Utopi’sında yazdığı ötenazi günümüzde gündeme daha yeni gelmiştir. Utopia’da iyileşemeyecek kadar hasta olanlar, acılar içinde olan hastalar için ölümünü kolaylaştıracak yollar vardır. Kadın erkek eşitliği vardır.
Yapıtın çok iyi bir eleştirisi ve incelemesi için İş Bankası Kültür Yayınları baskısındaki Mîna urgan incelemesi kesinlikle okunmalıdır. Sosyal adaleti ve mutluluğu ütopik kurgularda aramamız insanlık adına ne kadar utanç verici değil mi? Yaşam ve hayatın kendisi tam bir distopya. Ütopyayı kurgularda ararken, distopyayı aslında yaşıyoruz.
- Baskı: 249 sayfa
- Okuma süresi: 8 saat
- Yayıncı: İş Bankası Kültür Yayınları
Yorumlar