İnsan nüfusu artmıştır. Adım atmaya yer yoktur. Elitler iyi bir yaşam sürerken fakirler adeta üst üste istiflenmiştir. Bu sırada ilginç bir cinayet işlenir.
Yer Açın! Yer Açın! Harry Harrison Kitap Özeti Konusu İncelemesi. Kitabın orijinal adı Make Room! Make Room şeklindedir. Çok kalabalık bir dünya geleceğin en büyük sorunlarından biri olacağı kesin. Harry Harrison 1966 yılında yazdığı bu distopya romanında gelecek nesillerin karşılaşacağı en büyük sorunu konu ediniyor. Nüfus patlaması, nüfus sorunu, nüfus fazlalığı artık nasıl ifade edersek edelim insanın üreme çoğalma sorunu yine kendini tehdit ediyor. Aşağıda biraz daha ayrıntılı yorumumu yazacağım.
Kitaplar bize aydınlık bir zihin sunar. İnsan zihni de karanlıkta yolunu bulamaz ve karanlığı kendine aydınlık bir yol zanneder. Yaşamı anlamak, bir diğeri ile iletişim kurmak; kozmosun ruhunu keşfetmek için daha azla okumalıyız. Site menüsünden ve yukarıdaki hızlı düğmelerden yüzlerce kitaba ulaşabilirsiniz.
Yer Açın! Yer Açın! Kitap Özeti Konusu İncelemesi
Gemi kentte yaşayan fakir bir ailede yaşayan Billy Chung 18 yaşında bir gençtir. Annesi ve kardeşleriyle pek de rahat olmayan bir yaşamı vardır. Billy susuzluk, açlık, pislik, kalabalık dolu şehirde bir parça yemek için her gün mücadele verir. Genelde çaldığı kaliteli biftekleri satar. Yine bir gün çalarak sattığı biftekten elde ettiği para ile telgraf ulağı olarak işe başlar. İşi telgrafları sahiplerine iletmektir. Bunun için gerekli depozito olan 10 D parası da artık vardır.
İlk görevini elitlerin yaşadığı bir siteye yapacaktır. Bu sitede bol yiyecek, su ve klimaya sahip senginler oturmaktadır. Fakirliğin, susuzluğun, pis kokuların asla uğramadığı bu lüks binalarda alt tabakayı sevmezler. Çünkü insanlar banyo yapacak su bulamadığından sürekli kokarlar. Billy, O’Brien adında bir adama telgraf getirir. Daireye girmek kolay olmaz bir sürü güvenlikten geçer. Sonunda daireye girer. Dairede ilk önce çırılçıplak yatan adının Shirl olduğunu sonradan öğreneceğimiz genç hayat kadını yatar. Billy telgrafı ulaştırır. Aklına yataktaki kadın fena takılmıştır. Daireyi soymayı planlar. Daireye gizlice girer fakat işleri planlamadığı gibi gider O’Biren’ı kazara öldürür.
Siyasilerden tanıdığı olan, piş işler çeviren O’Brien cinayetini çözmek için dedektif Andy görevlendirilir. Dedektif olayı araştırır. Genelde cinayetler çözülmez, ertesi gün peşi bırakılır. Fakat siyasi tanıdıklar ve olayın bir mafya çatışması olma ihtimaline karşı soruşturma genişletilir. Dedektif bu sırada dairedeki hayat kadını Shirl’e âşık olacaktır. Çok az maaş ile hiç bir ayrıcalıkları olmadan yaşayan polis için de yaşam zordur. Bu cinayeti polis pas geçemeyecektir. Çünkü maktulün arkası çok sağlamdır.
Buraya kadar fazla detay verip romanın sürprizini kaçırmamama için devamını yazmıyorum. Çinli çocuk bulunacak mı? Cinayet çözülecek mi? Dedektif ve sevgilisi kadına ne olacak?
Yer Açın Yer Açın! Romanı Ana Teması Nedir?
Özeti çok uzatmadım ve ayrıntı vermedim. Aslında roman bir cinayet romanı değil. Fakat dedektif, cinayet romanı kategorisinde de bence çok iyi bir iş çıkarıyor. Amaç zaten gizemli bir cinayeti çözmek çok nüfus patlaması ve zenginlerin ya da elitlerin her zaman besin zincirinin en üstünde olmalarıdır. 35 milyonluk New York şehrinde ihsanlar yemek bulamaz, banyo yapamaz her yer leş gibi kokar. Artık insanlar gemi evlerde denizde yaşar.
Elitler ve siyasiler halktan uzak bolluk içinde yaşarlar. Günümüz dünyasında olduğu gibi. Kalabalık ve iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalıkta bile elitlere yeterince yer bulunur. Halk her zaman ezilmeye ve açlığa muhtaçtır. Bunun dışında muhafazakar ve aşırı Hristiyan gruplar doğum kontrolünü dinsizlik olarak nitelendirirler. Tanrının buyruğu doğurmak ve daha çok çoğalmaktır. Doğum kontrol hapları ve diğer yöntemleri kilise ve papazlar onaylamaz. İnsanlık bu defa hastalıktan, değil nüfus çokluğundan yok olacaktır.
Yüzlerce yıl hastalıklar, salgınlar, savaşlar insan nüfusunun artmasını engellemiştir. Az sayıdaki insanın çoğalması için de dinler hep çoğalın demiştir. Ama artık çoğalmak insanlığın sonudur. Yine de fanatik aileler 10 tane çocuk yapmaya devam ederler. Günümüzde de fanatizm büyük bir sorun değil midir? Doğum kontrolü günümüzde de sorundur. İnsanları eğitmek zordur. Yine dünyanın şu anki ekonomik düzeninde en çok işi yapan gece gündüz çalışan halk her zaman en sefil olan değil midir?
Nüfus Patlaması, Dünyanın ve İnsanın Geleceği
1999 yılında geçen romanda insanlık 2000 yılına ve daha sonra da 21. yüzyıla kendi yarattığı bir sorunla girer. 2000 yılındaki yeni bir yüzyıla 2001 yılında gireceğiz tartışmalarına yazar 1966 yılında değinmiştir. Dindar Hristiyanlar yeni bir bin yılın bittiğine ve kurtarıcı Mesih’in geleceğine inanırlar. Oysa kurtarıcı Mesih değildir. İnsan kendi kendini kurtaracaktır. Ya da kendi kendini yeryüzünden silecektir. Artan nüfus, her geçen gün azalttığımız dünya kaynakları ile yakın gelecekte ektiğimizi biçeceğiz.
Savaşlar, halkını sefalet içinde yaşatan ve kendileri lüks içinde yaşayan ülke yöneticileri, liyakat yerine adam kayırma, açlık, yoksunluk ve yoksulluk ile dünya insanı intiharın eşiğinde. Kapitalizm, emek sömürüsü, homofobi, kökten dincilik, fanatizm, kültürel ve ırksal, cinsel ayrımlarla dünya kaynayan kocaman bir kazan. Sadece bunlar değil, hayvanları öldürdük, bitkileri ateşe verdik. Evrenin bizim için var olduğunu düşündüğümüz hümanist bir bakış açısı ile diğer canlılar bizim alt sınıfımızdı
🍭“Bir zamanlar koskoca bir dünya vardı elimizde ama onu yedik, yaktık, bitirdik.”
Gelecekte Dünya Nüfusu Kaç Kişi Olacak?
Dünya nüfusu 2022 yılının sonunda 8 milyar olarak açıklandı. 2023 yılında da artmaya devam edecek. Hindistan’ın nüfusunun Çin’i geçeceği de bültenlerde yer aldı. İnsan türü kontrolsüz çoğalıyor.
- Yazar Harry Harrison
- Baskı: 250 sayfa
- Okuma süresi: 12 saat
- Yayıncı: İthaki Yayınları
Yorumlar